abla-fav

aysegulcoruhlu.com dan September 30,2024 tarihinde print edilmistir.

Vitamin D – Aşı- Antikor oluşumu arası ilişki

Ekran Resmi 2021-04-23 08.05.10
ayşegül coruhlu hakkında

Dr. Ayşegül Çoruhlu

Cellular Longevity
Circadian Health
Reverse Aging
Longevity

Diğer Makalelerim

2030 Yılında Yaşlanma Duracak mı?
Longevity nedir?
Isınarak bağışıklığınızı arttırın!

Vitamin D ve immunitede bağışıklık antikorlarının oluşumu:

Vitamin D immun modülatördür. Yani dengeleyicidir.İmmun sistemin çok ya da az çalışmasını istemeyiz, dengeli olmasını isteriz. Modüle etmesi bu manadadır. İstediğimiz iyi bir immun ‘savunma’ ise vitamin D liste başındadır. Ondan daha iyi immun modülatörler güneş ve uyku ikilisidir.

Önce immun ‘savunma’ nın ne olduğunu anlayalım.:

 

İmmun sistemin bir patojen ile savaşı iki aşamalıdır. (Patojen , bizim için zararlılar demektir. ) Bakteriler, virüsler, mantarlar gibi. İmmun savunmanın bu 2 aşamasını basitçe anlatalım:

 

1-İnnate immunity ; buna doğal bağışıklık deriz, doğal deriz çünkü hep orada mevcuttur.

2-Adaptive immunity, buna edinsel yani sonradan kazanılmış bağışıklık deriz.Devreye sonradan girer.

Tekrar edelim:

İnnate olan doğal bağışıklık gücüdür. Doğuştan vardır. Tüm patojenlere karşı ilk savunmadır. Patojeni öldürebilir ama hafızalayamaz.

Patojene karşı immune memory  yani ‘hafıza’  oluşması için Edinsel sistem devreye girer.

 

Bakalım edinsel sistem ne yapıyor:Bunu basit bir akış olarak anlatacağım.

Edinsel sistem T ve B lenfositlerince yapılır.

Önce T ler devreye girer. Bu T lenfositleri farklı farklıdır. Şimdiki konumuz T lenfositlerinin, Thelper, yani yardımcı T lenfositleridir. Thelperler kendi içlerinde 2 kola ayrılırlar:

Th1 ve Th2.

Bu ikisi arasındaki temel farklardan en önemlisi,

Th1 virüs öldürme işleminde aktif iken ,

Th2 virüse karşı hafıza antikorları  için B lenfositlerini devreye sokar.

Şimdi iş B lere geçti.

B lenfositlerinden, önce IgM  devreye girer . Buları kan testlerinizden bilirsiniz, IgM varlığı hastalığa karşı savunmanız olduğunu ama henüz kalıcı bağışıklık kazanmadığınızı gösterir. IgMlerin ömürleri kısadır. Kalıcı hafıza IgG ile olur.Bir şeye karşı antikorun var, bağışıksın denildiğinde, o şeye karşı IgG antikor var demek istenmektedir.

 

Aşı ile yapılmak istenen bu antikorlardır. Yukarda anlattığım şekilde, önce doğal immunite ile başlayan sonra T lenfositlerini içine alan immun savaş uzun ve yorucudur. Aşı ile daha yumuşak bir geçiş ile hemen B lere varılıp, IgG antikorları istenmektedir. Aşının amacı budur.

 

Gelelim vitamin D ye.

Vitamin D immun sistemin innate yani doğal kısmını güçlendirir. Yani ilk virüs öldürme aşamasını güçlendirir. Virüslerle doğal immunitenin savaşı önemlidir. Her türlü patojenle doğal immunitenin savaşı önemlidir. Ancak savaşın devamı Edinsel immunitteye uzar, çünkü antikor yapmak için bu yolun yürünmesi gerekir.

Vitamin D bu kısma da izin verir. Ancak şöyle bir farkla;

Edinsel immuniteden IgM dediğimiz ilk oluşan ve hastalığı iyileştirmeye başlıyan antikorlara izin veririken, İgG antikorlarının oluşumunu baskılar.

Şimdi buraya yazacağım bilgi, tıp literatüründe çok az incelenmiş konudur:

Tüm patojenlerle savaşlardan sonra oluşan IgGler o patojene karşı savunmayı hazır tutar ancak bunun bir olumsuz sonucu vardır. Patojenlere karşı kandaki IgG miktarı çok fazla olduğunda, bu durum daha sonradan otoimmun hastalıkların oluşma sebebidir.

Vitamin D IgG yönüne gitmeyi azaltır. İşi daha baştan halletmek yönünde çalışır. Bu yüzden, viral savunmada olduğu kadar,  otoimmun hastalıkları önlemede de  yeri vardır.

Aşı ile yapılmak istenen yüksek IgG olduğu için, aşılama döneminde antikorların oluşacağı ilk 1-2 haftalık dönemde vitamin D’nin yüksek olması , aşı ile oluşacak IgG miktarını azaltır. Amaç yüksek antikor ise bu dönemde takviye almamak uygundur.

Bu bilgi normal kitap bilgisidir. Ancak covid ve covid aşısıyla ilgili böyle bir çalışma yapılmamıştır. Covid öncesi vitamin D kullanımı çok daha az miktarda önerilirken, covid ile beraber ,  Vitamin Dnin hastalıktan korunmakta önemi anlaşıldığı için eskiye göre çok daha yüksek dozlar günlük kullanıma eklenmiştir. Yani aşılar ve antikorlarla ilgili bir çalışma ancak bundan sonra dikkate alınır bir konu olacaktır.

 

Vitamin D nin immun sistemdeki immun modülatör etkisi bundan fazladır. Ancak bu kısım aşı konusu için önemlidir. Çünkü herkes yana yakıla IgG antikoru oluşturma çabasındadır.

O yüzden tüm dünyanın aşılandığı bu dönemde , bu text book bilgisinin bir yerlerde bir çalışmaya konu olabilmesini umarak bitiriyorum.

Tekrar edeyim:

Bunlar immünoloji text book bilgileridir.

Sadece aşı-antikor-vitamin Dnin Edinsel immun sistem  modülasyonu konuları birbirine bağlanamamıştır.

Dr. Ayşegül Çoruhlu