Dr. Ayşegül Çoruhlu
Cellular Longevity
Circadian Health
Reverse Aging
Longevity
Diğer Makalelerim
Elbette çok okudunuz ve pek çok bilgi edindiniz. Ancak tıp bilgisi olmayanlar kadar , tıbba yakın olanların dahi okuduklarından kafası karışmış olabilir. Sizlere elimden geldiğince konuyu bir algoritma ile anlatacağım.
Hadi başlayalım;
Bağışıklık Nedir ?
Immunity, latince ‘muaf’ sözünden gelir.
Genel anlamda infeksiyon ajanlarıyla, toksinlerle, yabancı maddelerle başetmeyi, vucüdu bunlardan muaf tutabilmeyi anlatır. Bağışıklığın çok farklı alt grupları vardır. Ancak burada özellikle virüslere karşı savunmadaki kısmı basitçe ele alınacaktır.
Corona ile Savaş !!!
Virusler ile savaşta elimizdeki güçler,
1-Vücuda girişlerini engelleyen bariyer savunması.
2-Vucuda girip hücreye girmeden önceki anahtar-kilit aşaması .
Önce bunları açarak başlayalım. Sonra hücre içine girdikten sonrasını konuşalım.
BARİYERLER | Mukozal Defans
Virüsun içeri girebilmesi için ya açık yaraya ya da mukozaya ihtiyacı vardır.
Mukoza nedir?
Mukoza; ağız içi, burun içi, boğaz, akciğerin içi, mide barsakların içi, vaginanın içi ve göz kapaklarının içindeki kısımdır.
Kırmızı , ince yapılı, üstü koruyucu sıvı kaplı alanlardır. Buralardan virüsler ve bakteriler girer. O yüzden yüzünüze dokunmayın, ağzınızı burnunuzu kapatın denir.
Bu giriş kapılarını elbetteki vücut korumak için önlem almıştır.
Nelerdir onlar?
Mukozaların hemen altında lenfoid sistemler adıyla savunma hattı bulunur.
Barsak mukozası altındakinin adı ;GALT: Gut associated lynfoid tissue –barsak ile ilgili lennfoid doku,
Akciğerdekinin adı BALT: bronchus associated lynfoid tissue- akciğerle ilgili lenfoid doku.
Konumuz BALTtır. Çünkü virüs üst solunum yolundan giriyor.
BALT ın amacı gerektiğinde bağışıklık için Immun globülin sağlamaktır. IgA ve IgG bunlardan önemlileridir.
Ig A özellikle mukozaları korur. Bağışıklık hafızası ise Ig G ile oluşur. Eğer vücutta bir dış ajana (bakteri-virus) karşı IgG miz varsa bu o ajana karşı bağışığız demektir.
Ama bu sonraki konumuzdur. Çünkü bu tür hafızaya girecek bağışıklığın oluşması haftalar alır ve buna vaktimiz yok.
Asıl konumuz virüsün ilk girişi ve hemen sonrasıdır. Önce giriş ile başlayalım:
Amaç giriş bariyerlerinin sızdırmaması.
Bu üst solunum yolu ve akciğer mukozasını koruyan pek çok enzim , kendi doğal iyi bakterileri vardır. Ama asıl konu bu akciğer mukozasının sızdırmamasıdır diye tekrar etmek isterim.
Nedir sızdırmak?
Sızdıran Üst solunum yolu, Sızdıran akciğer!
LEAKY LUNG
Böyle bir tıbbi terim yoktur. Ancak leaky gut yani sızdıran barsak konusunu çok duydunuz. İşte aynı şey, mukoza olan yerlerin hepsi olabilir.
Tıpkı barsaktaki villuslar denen kıvrımlı yapılar ve tight junction denen sıkı sıkıya yanyana yapışmış mukosa hücreleri varsa, benzeri akciğerde, burunda da vardır.
Tigth adı üstünde sıkı demektir. Sıkı olmalıdır.
Neden?
Mukosa değimiz yapının bir srunu var; derimizdeki kat kat hücrelerden değil, tek kat hücrelerden oluşur.
Hayal edin mikroskopta ancak görülebilen tek bir hücrecik ve onun yanında yine bir hücrecik ve onun yanında yine bir hücrecik… incecik bir yapı. İncecik bir zar.
İşte bunların aradan birşey sızdırmamaları için sıkı olmaları gerekir.
Araları açılınca , sızdıran-leaky duruma geçerler.
Buraya kadar bariyer ve mukoza konusunda işin özeti, kapı sağlam olmazsa içeriye virüs sızdırma artar diye yapılabilir.
Nasıl Koruyacağız?
Tıpkı barsaktaki gibi bu sızdırmalar tüm vücudun durumuyla alakalıdır. Tüm sağlıksız beslenme ve yaşam şekilleri bu sızdırmayı arttırır.
Sızdırmayı vücut nasıl onarır asıl ona odaklanalım. Sızdırmanın az olması için sızdırdıkça eski sınırın yeni hücrelerle değiştirilmesi gerekir.
Bariyeri – sınırı yenilemek nasıl olur?
Tek katlı mukoza hücreleri yenilenmek için en çok ‘enerjiye’ ihtiyaç duyarlar. Bu enerjinin en yüksek oktavlı en verimlisi biturattan gelir.
Biturat, iyicil bakterilerin ürettiği bir tür yağdır. En çok ghee veya sade yağ denen tereyağ türüne benzer.
Ghee ile burun , göz, boğaz , ağız lavajı yapmak ve hatta ghee ile lavman yapmak doğu tıbbında çok yaygındır. Yapılmak istenen tüm bu mukozadan yapılı ince zarcıklara en iyi enerji veren yakıtı sağlamaktır. O zaman kendilerini hızlıca yenilerler. Mukozalar çok sık yenilenmelidir, barsak mukozası 4-5 günde yenilenir.
Mukoza yenilemekte glutamin de destek olarka kısa süreli kullanılabilir.
Mukozanın hemen altında ise asıl bağışıklık gücü olan kolordu bulunur. Akciğerdekinin adı BALT.
BALT için ne yapabiliriz?
Mukozaların hemen altındaki lenfoid organlara onların ürettiklerini vererek destek olabiliriz.
Anne sütünde olan Ig A ve Ig G ler bebeğe bu desteği veriyor. Kolostrum ürünleri bu amaçla kullanılablir.
Bariyerler konusuna bu kadar bu kadar değindikten sonra, virusun anahtar kilit ile içeri girmesi konusunda ne yapılabilir?
ACE2 receptörü koronanın kilididir.
Virüslerin hücre yüzeyinden içeri girmeleri için uyumlandıkları reseptöreler vardır. Anahtar-kilit gibi.
Bunlara bağlanarak girerler .
Coronanınki ACE2 isimli hücre yüzeyi reseptörüdür.
Kendi araştırmalarım bana ÇİNKO nun bu kilidin doğru çalışmasını sağlamada önemli olduğunu gösterdi. Yani çinkonun destek olarak alınması virusun girişini bu kilitle uyumunu zorlaştırarak yavaşlatabilir.
Zaten çinko ve bağışıklık, çinko ve sağlam mukoza diye onlarca pubmed yayını bulunmaktadır.
Yazının devamında virüsün içeri girdikten sonraki macerasını anlatacağım.