abla-fav

aysegulcoruhlu.com dan December 17,2024 tarihinde print edilmistir.

Alkol vücuttan nasıl atılır, bedeli nedir?

Ekran Resmi 2022-12-04 16.15.46
ayşegül coruhlu hakkında

Dr. Ayşegül Çoruhlu

Cellular Longevity
Circadian Health
Reverse Aging
Longevity

Diğer Makalelerim

2030 Yılında Yaşlanma Duracak mı?
Longevity nedir?
Isınarak bağışıklığınızı arttırın!

Alkol vücuttan nasıl atılır, bedeli nedir?

Çoğumuz konu alkole gelince sosyal içiciyiz. ‘Haftada 1-2 gece 1-2 kadeh, onu da mı içmeyelim’ demeden önce, alkolün vücuttan nasıl atıldığını ve bunun bize bedellerini öğrenelim. Devamında alkolün bozduğunu yerine koymayı öğrenerek sosyal hayatımıza devam edelim. Edebilirseniz tabii…
Önce alkolü hücrelerimize nasıl alıyoruz sorusunu cevaplayalım: Alkol emilimi mideden ve ince bağırsaklardan olur. Midenin boşalma hızı alkolün kana geçiş hızını etkiler. Malum boş mideye alkol alınca daha hızlı çakırkeyif oluruz. Midenin devamında alkol ince bağırsak çeperinden içeri girer. Ancak alkolün ince bağırsaktaki varlığı, ince bağırsak iç mukozası sağlamlığını hasarlar. Bağırsaklardaki sağlamlık azalınca sızdıran bağırsak denilen şikayet artar. Halbuki biz gluteni keselim ki bağırsaklarımız sızdırmasın diye önerir dururuz. Bu hasara; alkolün yemek borusunu zedelemesi, reflü yapması, mide ve ince bağırsakta gastrit olasılığını arttırmasını da eklemeliyiz. Ancak bu yazının kapsamı; az da içsek alkolü detoks etmenin bedelleri üzerinedir. O yüzden alkolün bağırsaktan detoksifiye edilmek için gittiği ana merkez olan karaciğerdeki olaylara odaklanacağız.

 

Alkol karaciğere gelince orada iki farklı detoksifikasyon yolundan metabolize olur. İlki ve en çok kullanılanı alkolü ‘asetaldehit’ isimli bir ara ürüne çeviren yoldur. Bu yolda, adı üstünde alkol dehidrogenaz enzimi kullanılır. Bu enzimi ADH diye kısaltarak yazalım. ADH enzimi, alkol detoksifikasyonundaki ilk enzimdir. (Bu enzimdeki bazı genetik varyasyonlar alkolün detoksifikasyonunu etkiler. Asyalılarda ADH’nin değişik bir varyantı, alkolü tolere edememelerinin sebebidir.) ADH, alkolü asetaldehite çevirirken iki kofaktör kullanır: Biri tanıdık çinkodur. Diğeri ise NAD isimli moleküldür. Alkol, ADH ile detoks edilirken NAD harcanır ve NADH oluşturulur. Bu NADH aklımızda bir yerde dursun.

Alkolden oluşan ilk madde asetaldehite geri dönelim. Alkolün toksik olmasının sebebi bu maddedir. Asetaldehit son derece toksiktir. Hemen başka bir ürüne çevrilerek detoksifiye edilmelidir. Ancak çok fazla içildiğinde asetaldehit karaciğerden dışarı kana kaçar ve tüm vücutta toksik etkilerini gösterir. Alkol sonrası kusmalar vs. bu maddenin toksik etkisindendir.

Biz sosyal içiciliğimize dönelim; az içtiğimizi varsayalım. Asetaldehitin bir sonraki aşaması asetat isimli maddedir. Asetat güvenlidir. Ancak asetat oluşturmak için de NAD harcanır ve NADH oluşur. Nereye vardık, baştaki alkolümüz iki aşama ilerledi bize bolca NADH kazandırdı. Biraz daha NADH’ımız oldu.

 

NADH’ların çok olması bir sorun çıkarıyor mu acaba?

‘Alkol-Asetaldehit-asetat ‘ üçlemesi son noktayı asetilCoA’ya vararak bitirir.

Alkolü detoksunun özeti: Alkol-Asetaldehit-Asetat-AsetilCoA ve bir sürü NADH.

AsetilCoA geçen haftaki yazımda vardı; yenen her şey AsetilCoA’ya dönüşerek enerji üretme yoluna gider.

Aç isek AsetilCoA’lar ATP olurlar, tok isek yağ ve trigliserid olarak oramızda buramızda birikirler. Alkolden

AsetilCoA ürettik ama belki yanında yemek yemedik, yani açız. O halde fazla yemeden alkol aldığımızda, AsetilCoA’nın enerjiye dönüşmesi gerekirdi değil mi? İşte alkol burada bize gol atar. Yukarıdaki formülde gördüğünüz artan NADH’lar açlığımızı maskeler. Tam gün aç olsak da fark etmez. Vücut aç olduğunu anlayamaz. Çünkü; NADH ve AsetilCoA normalde biz yemek yediğimizde artan maddedir. Yemek yemesek de alkol alınca, alkolü detoksifiye etmek için NADH artması bedeliyle karşılaşırız. AsetilCoA ve NADH artması alkolün detoks bedelidir. Ve bu ikisinin yüksekliği vücut için sadece şu anlama gelir: Çok yedin. Depolaman lazım.

Alkol almanın karaciğeri yağlandırması işte bu mantıktan dolayıdır. Alkoliklerin göbeklerinde (yani karaciğer ve iç organlarındaki) yağların sebebi budur. Alkol göbeği, alkolün enerjiye dönüşmeyip çok yemişiz gibi yağ olarak depolanmasındandır. Ancak dikkat ederseniz, alkoliklerin kolları bacakları ince olur. Kaslar incelirken göbek büyür. Bu açıklamalar siz sosyal içici iken de benzer olayların olduğunu anlamanız içindir. Kas yapmak isteyen bir erkeğin bunu bilmesi gerekir.

Alkolün yükselttiği NADH’lar, glikozun kullanımını azaltır. Şekeri yakamazsınız yani. AsetilCoA’ların yükselmesi de yağ yakımını azaltır. Alkol varken ne şeker ne yağ yakılabiliyor. Sonuç alkol enerji vermez.
Buraya kadar anlattığım karaciğerde en çok kullanılan alkol detoks yoluydu. Eğer alkol miktarı fazla ise yardım etmek için başka bir yol devreye girer. CYP450 diye yazacağım bu yol alkolü detoks eder etmesine de bu yoldan çok serbest radikal çıkar. Yüksek alkol kullanımı yüksek serbest radikale sebep olur. Serbest radikallerin hücreye, hücre DNA’sına zarar verdiğini biliyoruz. Bu yoldaki enzim, kofaktör olarak oksijeni kullanır. Oksijen azsa detoks azalır. Alkollüyken açık havaya çıkınca açılmaya başlarız zaten.

Peki, alkolü atmak için vücuda nasıl yardım edelim?

• Kronik alkol kullanımı B vitaminlerini azaltır. Alkol kullanımı çoksa B vitaminlerini desteklemek gerekir.
• Antioksidan olarak C vitamini almak da anlamlıdır.
• Midenin dolu olması alkolün kana geçişini yavaşlatır.
• Antioksidan içeren sebzeleri artırmak gerekir. Malum, enginar, brokoli vs. karaciğer dostudur.
• Alkol dehidrasyona sebep olur. Alkolle ve alkol sonrası bol su içmek gerekir. Bol limonlu su içmek daha iyi bir öneridir.
• Açık havada olmak yardımcıdır.
• Alkolün konsantrasyonu da elbette önemlidir. Ne kadar az alkol o kadar iyi.

Alkolün beyne etkisine bu yazıda girmedim. Ancak alkol beyinde ‘düşünerek hareket eden ‘bölgemizi zayıflatır, dürtüsel davranışları artırır. Prefrontal korteks bizim kontrollü davranmamızı sağlar. Bu bölge normalde dürtüsel davranışları inhibe eder. Alkolü fazla kaçırınca hiç görmediğiniz yönlerini gördüğünüz arkadaşlarınızda bu inhibisyon ortadan kalkmıştır. Kronik alkol kullanınca, alkolün beyinde yarattığı bu değişiklik nöral yolları değiştirir, alkol almayınca da inhibisyon kalkmaya başlar. Beyniniz yeni halinize göre nöral yolaklar çizer, siz içmezken de dürtüsel davranmaya başlarsınız. Kronik alkol almak, doğru karar vermeyi bu şeklide olumsuz etkiler. Ancak bu durum geri dönüşlüdür, birkaç ayda beyniniz normale döner. Elbette bu yazılar daima sosyal içicileri kapsar, alkolizm sorunu yaşayanlar bu yazının dışındadır.