Dr. Ayşegül Çoruhlu
Cellular Longevity
Circadian Health
Reverse Aging
Longevity
Diğer Makalelerim
Yaşlanmayı durdurma hayali, Gılgamış destanından bu yana insanlığın zihninde bir fantezi olarak var olmuştur. Ancak bu hayal, bilim insanlarının ve futuristlerin öngörüleri sayesinde artık gerçeğe çok daha yakın. Bilim insanları, 2030 yılına kadar yaşlanmanın durdurulabileceğini öngörüyorlar. Bu öngörünün ardında bilimsel temeller yatıyor ve hatta bu olguya “Longevity Escape Velocity” adı veriliyor. Bu kavram, biyolojik yaşlanma hızının takvim yaşımızdan daha yavaş ilerleyeceği bir zamanı işaret ediyor.
Bilimsel Temeller ve Gelişmeler
2030 yılına gelindiğinde, biyolojik yaşlanmayı takvim yaşımızdan daha geride tutacak bilimsel gelişmelerin olacağı öngörülüyor. Bu, sadece bir kişi veya grubun değil, geniş bir bilim insanı topluluğunun öngörüsü. Günümüzdeki birçok bilimsel gelişme de bu öngörüyü destekliyor. Örneğin, hücrelerin tekrar kök hücreye döndürülmesi teknolojisi olan iPS (indüklenmiş pluripotent kök hücre) teknolojisi, şu anda mevcut. Yamanaka faktörü sayesinde herhangi bir yaştaki hücre tekrar sıfır yaşına döndürülebiliyor. Bu çalışma, Nobel ödüllü bir çalışma olup, gençleşme araştırmalarına olan ilgiyi artırdı. Örneğin, Jeff Bezos bu konuda çalışan bir şirkete 267 milyon dolarlık yatırım yaparak dikkat çekti.
Gençliği Korumak için Kullanılan Yöntemler
iPS yöntemi, gençliği korumak için kullanılan yöntemlerden sadece biri. Genetik düzenleme, mRNA teknolojileri, kök hücre çalışmaları, yapay zekanın devreye girmesi, küçük moleküllerin üretilebilmesi gibi birçok farklı başlık altında çalışmalar yapılıyor. Laboratuvarlarda deneysel olarak yapılan birçok gençleşme ve yaşlanmayı durdurma çalışması yakında bizlerin kullanımına sunulacak. Bu çalışmaların erken sonuçları, bilim insanlarının 2030’da yaşlanmanın durdurulacağını öngörmelerine sebep oldu.
2030’a Hazırlık: Sağlıklı Yaşam ve Genç Kalma Stratejileri
Bu çalışmaların sonuçlarını heyecanla beklerken, asıl üzerinde durmamız gereken konu, 2030’a kadar ne yapacağımızdır. 2030 yılında biyolojik olarak yaşlanmamız durdurulacağı için o tarihteki halimiz, bir sonraki 15 yılı geçireceğimiz halimiz olacak. Bu nedenle, 2030’a en iyi halimizde ulaşmak için sağlıklı yaşam alışkanlıklarımızı güçlendirmeliyiz. İşte 2030’a hazırlanmak için yapmamız gerekenler:
1) İyi Bir Uyku
Uyku, yaşlanmayı geciktiren günlük zamanımızdır. İyi bir uyku, vücuttaki tüm hücreler için yenilenmeyi sağlar. Uykuda geçirilen zaman, biyolojik olarak gündüz yaşanan hızlı zamanın yavaşladığı ve durduğu bir dönemdir. Bu nedenle, 2030’a giderken uykumuzdan feragat etmemek en akıllıca yaklaşımdır.
2) Sağlıklı Beslenme
Beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirip işlenmemiş gıdalar, çiğ sebzeler, meyveler, baharatlar, kuruyemişler ve tohumlar gibi sağlıklı yiyecekleri daha fazla tüketmeliyiz. Yeme ve yememe aralıklarına dikkat ederek biyolojik yaşlanmayı yavaşlatabiliriz. Örneğin, günün erken saatlerinde yemek yemek ve öğleden sonra yememek, biyolojik olarak olumlu değişiklikler yaratır. NAD molekülü, uzun yaşam genlerinin aktive olmasını sağlar ve vücuttaki miktarını artırmak için açlık zamanlarını değerlendirmek önemlidir.
3) Düzenli Egzersiz
Günlük hayatta hareketli olmak, kaslar ve kemiklerin genç kalmasını sağlar. Yürüyüş, hızlı tempolu yürüyüş veya uygun spor faaliyetleri ile vücudumuzu aktif tutmalıyız.
4) Doğru Takviyeler
Vitamin ve mineral takviyelerini ihmal etmemek önemlidir. Özellikle D vitamini, sabah ve akşam gün ışığına çıkarak doğal yollarla alınmalıdır.
2030’a En İyi Versiyonumuzla Ulaşmak
2030’a kadar sağlıklı yaşam alışkanlıklarımızı güçlendirerek kendimizin en iyi versiyonu olmaya çalışmalıyız. Çünkü 2030’daki halimiz, yaklaşık 15 yıl boyunca sürdüreceğimiz halimiz olacak. Bu nedenle, sağlıklı yaşam kurallarını ertelemek, 2030’a daha az genç bir vücutla girmemize sebep olabilir. Sağlıklı kalmaya çalışmak, gelecekteki gençliğimizi korumak adına şimdiye kadar okuduklarımızı tekrar hatırlamak ve uygulamaktır. 2030’da genç ve sağlıklı bir vücutla hayatımıza devam edebilmek için bugün sağlıklı yaşam alışkanlıklarımızı güçlendirmeliyiz.